2159 entry daha
  • içinde bulunduğum sektörden ötürü uzun araştırmaların içindeki nispeten kısa dökümanları taramaya dayalı bir günlük rutinim var. şimdiye kadar hep "kitap okumuyorum ama günüm yüzlerce sayfa okumakla geçiyor" şeklinde kendimi bir şekilde kandırıyordum. lakin, ilgili olduğun konuyla ilgili herhangi bir kitabı baştan sona okuyunca fark ediyorsun ki buradaki olay bambaşka. konuya olan ilgi ve konsantrasyonunu kitabı okuma süren boyunca sürdürebilmek, bir konuyu derinlemesine, yüzlerce sayfa boyunca incelemek ve anlamak, kitabı bitirdikten sonra üzerinde düşünmek ve konuşmak, bunlar kesinlikle herhangi bir konuyu yüzeysel bir şekilde elden geçirmekten farklı şeyler. türkiye'de genel olarak "her şeyi bilir, hiç bir şeyin uzmanı değildir" (jack of all trades, master of none) yaklaşımı daha çok para ettiği ve insanlar her konuda yüzeysel olarak bilgi sahibi olmayı sevdiği için kitap okumak da bu yaklaşımın dışında kalıyor. lakin mesela almanya gibi insanların üzerilerine vazife olmayan, standart bir insanın saçma bulacağı atıyorum lego yapmak gibi hobilere bile çok ciddi vakit harcayıp, odaklanıp, uzmanlaşma kültürü olduğu için, bu noktada doğal olarak bizden çok daha farklı bir gelişim sergilemişler, adamlar daha çok okuyorlar, daha derinlemesine öğreniyorlar ve dolayısıyla bizim her işi yaparız abi'cilerden daha iyi biliyorlar.

    taa 28-29 yaşından sonra fark ettiğim bu durumdan ötürü kendimi gerçekten çok geride kalmış hissediyorum, ancak aradaki farkı kapatmak için de mümkün olduğunca çalışıyorum.

    özet: kültürümüz gereği her konuda bilgi sahibiyiz ancak bu konuların hiç birinde uzmanlaşmaya dayanan bir yaklaşımımız yok. entry formatında kısa haberler okumayı, kısa videolar izlemeyi, ufak ufak dökümanları hap gibi yutmayı seviyoruz; ancak herhangi bir konuda yüzlerce sayfa okuma yapmayı sevmiyoruz, bize faydası olacağını da düşünmüyoruz, bu yüzden de uzmanlaşamıyor ve geri kalıyoruz.
874 entry daha
hesabın var mı? giriş yap